4 Aralık 2018 Salı

Panik Atak/Panik Bozukluk

PANİK BOZUKLUĞU


Panit Atak olarak bildiğimiz rahatsızlığın gerçek adı Panik Bozukluğudur. Panik bozukluk ve panik atak birbirleri ile sürekli olarak karıştırılır. PanikAtak;rahatsızlığın adı değil,rahatsızlığın içerisinde yer alan bir semptomdur.Yani semptom olarak bahsettiğimiz,durum bir belirtidir .
Panik bozukluğu diye adlandırdığımız bu rahatsızlığın temelinde bir kaygı durumu vardır. Kaygı beklenmedik bir anda nöbetler halinde gelir ancak bu nöbetler gün boyu sürmez.Nöbetlersırasında kişi şiddetli bir ölüm korkusu,delirme,kontrolünü yitirme hali yaşar.Eğer korkularımızın bir nesnesi yok ise bu durumda kaygılarımız ortaya çıkar.Yani kısaca korku ve kaygı arasındaki farktan bahsedecek olursak;
Korku : aniden ortaya çıkan bir tehlikeye karşı verilen tepkidir.Yani ortamda bizi korkutacak bir nesne vardır.Kaygı da ise;gelecekte ortaya çıkabilecek tehlikelere karşı bedenimizde ve düşüncelerimizde ortaya çıkan değişikliklerdir.
Korku durumunda vücudumuz panik atak yaşadığımız zaman gösterdiğimiz reaksiyonları gösterir.Ancak panik bozukluğu durumunda yaşadığımız duyguya korku değil de kaygı denilmesininsebebi;ortamda korku yaratacak herhangi bir nesnenin olmayışıdır.
Panik bozukluğun belirtileri nelerdir?

BEDENSEL ;
-Çarpıntı
-Terleme,titreme
-Kalp atımında hızlanma
-Nefes alamıyormuş gibi olma, nefes darlığı, boğulma hissi,solunum sıkışması
-Sıcak ya da soğuk basmaları
-Kan basıncında yükselme
-Uyuşma-karıncalanma hissi
- Uykusuzluk
DUYGU ;
• Gerginlik Hali
• Bunalmak
• Huzursuzluk
• Sıkıntılı ve stresli olma
• Sürekli bir endişe ve evham hali

DÜŞÜNCE ;
• Öleceğine inanma
• Delireceğim
• Kriz geçiriyorum (kalp krizi)
• Yeniden atak geçireceğim.

Bu belirtilerin sürme zamanı 5-10 dakika arasıdır.Sonra şiddetinde azalmalar meydana gelir.
Çoğu zaman kişi bu panik nöbeti sırasında öleceğinden,inme ineceğinden ya da özdenetimini yitirerek delireceğinden korkar.(Öztürk,2011)
Ancak bu belirtilerin herkes aynı şekilde seyredeceğini söylemek pek doğru olmaz.Çünkübelirtiler kişiden kişiye değişiklik gösterebilir.Gösterilen belirtiler ile birlikte kişide her zaman bir ölüm korkusu,kontorülünü yitirme hissi oluşur.Bir kez panik atak geçiren bir kişi,sürekli geçireceği korkusunu içinde taşır.Bu durum beklenti anksiyetesi oluşturur.Bunun sonucunda kişi artık kendisi için panik durumu oluşturan ortamlardan uzaklaşmayabaşlar.
Panik Bozukluğun Görülme Sıklığı Nedir ?

• Dünya üzerinde yapılan araştırmalar panik bozukluğunun gene nüfus içindeki yaygınlığının % 1,5-3,5 arasında olduğunu ortaya koymaktadır.
• Panik Bozukluk kadınlarda erkeklere oranla 2-3 kat daha fazla görülmektedir.
• Panik atağın erken dönemlerde fark edilmediği zamanlarda alkol-madde kullanımı ve depresyona yatkınlık artmaktadır.
• Panik Bozukluk genç yetişkinlik döneminde daha çok başlangıç yaşı 20’li yaşlar olmasına karşın yaşamın herhnagi bir döneminde de yaşanabilir.Kişilerin Yaşamış oldukları travmatik olaylar bir başlangıç olabilir.

Panik Bozukluğa Eşlik Eden Ruhsal Problemler Nelerdir ?

Panik Bozukluk tek başına belirtiler ile kendisini göstermeyebilir.Eşkil eden farklı ruhsal süreçlerde mevcut olabilir. Bu ruhsal süreçler ;
• Sosyal Fobi ile kendisini gösterebilmektedir.
• Panik Bozukluk Hastalarında Obsesif Kompülsif Bozukluk( Takıntı Hastalığı) görülme sıklığı % 20 civarındadır.
• Alkol Kullanımı ve buna bağlı olarak atak sıklığının görülme oranı % 80 ‘dir.
• İntihar riski normla popilasyona göre yüksektir.
• Hastaların %50-60’ında depresyon riski yüksektir.
Tedavi

➢ Stresi azaltmak
➢ Kişinin kendisi hakkındaki düşünce yapısını değiştirmek;
-Benliğinizin olumlu ve güçlü yönlerine odaklanın.
-Kendiniz ile ilgili olumsuz düşünce yapılarını olumluya çevirmek için destek almaktan çekinmeyin.Çünkü olumsuz düşünce yapısı atakların sıklığını arttırmaktadır.
➢ Gevşeme Teknikleri; Kişiye yaşamış olduğu bu  yoğun anksiyeteli durumu kontrol edebilme becerisi kazandırılırKişi panik atak geçirdiği sırada bu tekniği uygulayarak gevşemeyi sağlayabilir. Otojenik Eğitimin verilmesi de anksiyete bozukluğunda önemli bir tedavi şeklidir.Kişi hiç durmadan arka arkaya şunları tekrar etmelidir:
1-Kolum ağır
2-Kolum sıcak
3-Nefesim sakin ve düzenli
4-Kalp atışım zenli
5-Sıcaklık karnımdan yayılıyor
6-Alnım üzerinden serin bir hava geçiyor.
Solunum Egzersizleri; Bu egzersiz yöntemi atağı kontrol edebilmek amacıyla; atak başlamadan, başlayacağı hissedildiği anda hastanın başvuracağı bir yöntemdir. İyi bir nefes almak iyi bir nefes vermekle başlar. Ağır derin ve sessiz olun. Nefes egzersizine başlamadan önce, sağ elinizi göbeğinizin hemen altına koyun, sol elinizi göğsünüzün üzerine koyun ve gözlerinizi kapatın. Nefes almadan önce ciğerinizi iyice boşaltın. Yeni bir nefes almak için birkaç saniye bekleyin. Art arda iki derin nefes aldıktan sonra kesinlikle 5-6 kere de normal nefes alın. Tüm bu işlemleri günde 30 kez yapın ve bunu alışkanlık haline getirin.
Bilişsel-Davranışçı Terapi: Kişi  kaygı oluşturan,felaketleştirdiği uyarana karşı aşamalarla alıştırılıp, ve o uyarana karşı duyarsızlaştırılır. Yani kademeli olarak kaygı durumunun üzerine gidilir.
➢ Fiziksel belirtiler sonucu ortaya çıkan felaketleştirmenin bilişsel yeniden yapılandırılmasını sağlar.
➢ Tekrar olursa kişiye nasıl baş etmesi gerektiğinin yolları öğretilir.
➢ Kaçma,kaçınma ve güvenlik sağlayıcı davranışlara davranışsal müdahaleler yapılır.
Kaynak : Öztürk.O.M.,(2011),Ruh Sağlığı Ve Bozuklukları I-II,XXI.Baskı,BeşirKitapevi,Ankara.
 Uzman Klinik Psikolog
Edagül DURSUN
 D

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder