KAYGI NEDİR?
Halk arasında kaygı olarak bilinen anksiyete, kişinin kendini korku içinde hissettiğinde veya tehdit altında hissettiği bir uyaranla karşılaştığında ortaya çıkan ruhsal ve bedensel tepkidir.
KAYGI VE KORKU ARASINDAKİ FARK
Kaygı ile korku kavramları karıştırılsa da aralarında belirgin bir fark bulunmaktadır. Korku, gerçek bir tehdit veya tehlike durumuna karşı vermiş olunan reaksiyondur. Örneğin;aniden karşımıza bir köpek çıktığında korkarız. Bu o an meydana gelmiş olan ani bir tepkidir. Kaygı ise, gelecek ile ilgili ortaya çıkabilecek tehlikelere karşılık bedensel ve düşünsel ortaya çıkan tepkilerdir. Kaygı herkesin hayatında var olan ve normal bir duygudur. Kaygıyı normal sürecinden çıkartan süreğenliği ve şiddetidir. Kişinin mesleki ve sosyal işlevselliği bu durumdan olumsuz etkilenmeye başladıysa kişi bu konuda mutlaka destek almalıdır.
KAYGI BOZUKLUĞU
Kaygı Bozukluğu kişinin normale uygun olmayacak şekilde sürekli olarak, içerisinde bulunduğu duruma uygun olmayacak biçimde yaşamış olduğu düşünsel süreçleri içerisinde barındırır ve bu süreç en az 6 ay süreyle hemen her gün ortaya çıkan, birçok olay veya etkinlik hakkında aşırı kaygı (anksiyete) ,üzüntü, endişeli beklentiler ve düşünceler kurma şeklindedir.
Çoğu zaman kişiler aşırılığın farkındadır ancak bu durumu kontrol edemezler. Bu nedenle de ortaya çıkabilecek olan bedensel tepkilerinde denetimini sağlayamazlar. Kaygı Bozukluğu yaşayan kişiler çevreleri tarafından ”aşırı evhamlı” kişiler olarak tanımlanmaktadır. Yaşadıkları bu yoğun evham ve endişenin farkında olmalarına rağmen, bir türlü kontrol edemezler ve sakin kalamazlar. Bu süreçlere bağlı olarak da bedensel tepkiler ortaya çıkar.
Konsantrasyon sağlayamama, sinirlilik hali, uyku düzeninde bozulma, kas ağrıları, baş ağrısı, baş dönmesi, yorgunluk hissi, huzursuzluk hali, her an tetikte olma, çaresiz hissetme, çarpıntı, terleme… gibi belirtiler Kaygı Bozukluğuna bedenimizin verdiği tepkilerdir.
Kaygı Bozukluğunu ortaya çıkartan faktörler nelerdir?
• Stresli yaşam şartları *
• Öfkenin yansıtılma şekli
• Çocukluk çağında fiziksel veya cinsel istismara maruz kalmış olmak
• Problemli bağlanma tarzları
• Ayrılığa karşı aşırı hassasiyet (Ayrılık Anksiyetesi)
Kaygı Bozukluğu tedavi edilebilen bir rahatsızlıktır.Tedavi sürecini belirleyen en önemli faktör bozukluğa sebep olan kaygının kaynağının tespitidir. Yani kaygı, organik bir sebebe mi bağlı yoksa psikolojik süreçler mi etkili ?
İlaç tedavisi, davranışçı ve bilişsel psikoterapiler, gevşeme ve nefes egzersizleri tedavi yöntemleri arasındadır.Problemin kaynağının tespiti ve danışanın iş birliği rahatsızlığın tedavisinde önemli bir yol haritası oluşturmaktadır. İlaç tedavisi ve psikoterapiler birlikte uygulandığında da etkin alındığı görülmektedir. Bu nedenle eğer kendinizde Kaygı Bozukluğu olduğunu düşünüyorsanız mutlaka bir uzmandan destek almalısınız.
Uzman Klinik Psikolog
Edagül DURSUN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder